Son eserim “Değişim” hakkında

Son çalışmam “Değişim” hakkında herhangi bir kamuoyu çalışması yapmadım. Bu bilerek ve isteyerek yöneldiğim bir seçim değil daha çok şartların dayatması vesilesiyle oldu. Yani kitap tanıtımı veya imza gününe dair ön hazırlık, ciddi çalışma, az veya çok zaman gerektirir, üzerinde durulması ve organize edilmesi gerekir. Bu da uygun zamanı bulmak anlamına gelir. Şimdi durumumun teorisini yapmak gibi bir durum oldu ama benim halim böyle. Dört gözle bekleyenlere sevinçli haberi uzatmadan şimdiden vereyim. Kitaplar geldi ve şanına yakışır bir etkinlikle Mayıs ayı sonundaki seviyeli bir etkinlikle okurlarıyla buluşacak. Şimdiden haberiniz olsun.

“Nazar”ı okuyanların bu yapıtımı da seveceklerinden kuşkum yok. Deneme ve makaleler mahiyetindeki satırlar hem blog sayfalarında yer alan yazılardan, hem de sırf bu eser için yazılmış yazılardan meydana geliyor.

Göçmen bir yazar olarak elbette göçmenleri anlatıyorum. Göçmen kadın yazar olmanın zorlukları, yazar olmanın dayanılmaz çekiciliğini (!), yarım asırdan fazladır buralarda yaşayan bizlerin değişmemekteki ısrarını, dertlerimizi, tasalarımızı, dünümüzü, yarınımızı anlatıyorum. Düşündüren, yer yer de gülümseten satırlar demem yanlış olmayacaktır.

Her bir eser insanın bir başka çocuğu gibi geliyor ona. Biraz daha ufkunuz genişliyor, yeni şeyler öğreniyorsunuz, yazarlıkta derinleşiyor, anlatmakta ustalaşıyorsunuz. Bazıları bir iki kitaptan sonra bu piyasanın aşırı zorluklarına dayanamayıp çabucak pes ederken ben ısrarla yoluma devam etmeyi sürdürüyorum. Bu satırları yazdığım anda bir başka dosyayı daha bitirdim desem bana kızmayın. Yani her ne kadar tanıtım yapmaya fırsat bulamasam da yazmak için, bir şeyler karalamak için zaman her zaman var, olmalı.

Yer yer frene basmam gerektiğini görüyorum. Yazarın okuru ile arasındaki mesafe fazla olmamalı. Bence, deneyimlerimden yol acıkarak konuşuyorum, okuru ile ortak yol almalı bir yazar. Ondan kopuk ve uzak olmamalı bir yazar. Nihayetinde okurlarımız için yazıyoruz. Bir örnek vermek gerekirse bir eseri çıkmış, henüz o eser daha okuruna tanıtımı dahi yapılmamışken bir başka esere başlamak veya bitirmek hızlı koşmanın diğer adı. Benim yukarıda bahsettiğim biten dosyam yıllardır üzerinde titizlikle çalıştığım bir anı eseri olduğundan bu kuralı geçersiz kılmıyor.

Bir çok örnek tanıyorum bu uzun koşuda birkaç eserden sonra nefesi tıkanıp kalan, yazarlığa veda eden. Büyük ve ileri geri konuşmak istemem öyle abartılı büyük idealler de işi kurtarmıyor. Bence huzur ve mutluluk verdiği sürece yazmalı yazarlar, başka bir şey için değil. Zira o zaman daha uzun soluklu, yaratıcı, bıkıp usanmadan yazabilen biri olup çıkıyorsunuz. Aksi durumda yaşanan onca hayal kırıklığı ve abartılı beklentiler insanı bıktırıyor, yorup usandırabiliyor.

Yazar dostlarımı eleştirmek için söylemiyorum bunları yanlış anlaşılmak istemem. Hepimizin ekmeğinin peşinden koşması gerekiyor. Bunun herkes bilincinde. Ama yazarlığı biz kendimiz bilerek isteyerek seçtik, kimseler bizi buna zorlamadı. Artık ben de bir kitapla yazar olmanın zorluklarına inanıyorum. Göçmenler okumuyor diyenlere de inanmıyorum. Bence biz anlatamıyoruz, onların ilgilerini çekemiyor, okuma meraklarını gideremiyoruz. Bu anlamda “Değişim”in yeni bir soluk getireceğine ben şahsen inanıyorum.

Esma Arslan / 25.03.2024

Kitap tanıtım etkinliği

Yer: MUT Tiyatrosu / Sternschanze

MUT Theater/ Interkulturell e.V.
Amandastraße 58
20357 Hamburg

Zaman:

25 Mayıs 2024, Saat: 19:00 Uhr

Yorum bırakın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.